Haber

Hablemitoğlu suikastının azmettiricisi olduğu iddia edilen Enver Altaylı’nın sorgusu tamamlandı.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen ve emekli albay Levent’in de aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın çapraz sorgusu tamamlandı. Göktaş, Necip Hablemitoğlu suikastı için.

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Aydın Köstem ile tutuklu sanık Mehmet Narin katıldı. Sanıklardan eski istihbarat görevlisi Enver Altaylı, Levent Göktaş ve Fikret Emek, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada çapraz sorguya çekilen sanık Enver Altaylı, iddianamede tutarsızlıklar olduğunu öne sürerek, iddianamenin bazı yerlerinde telefonunun açık bazı yerlerinde kapalı olduğunu iddia etti.

Sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır’a kendisini hatırlayıp hatırlamadığı sorulduğunda Altaylı, Bozkır’ı hatırlamadığını öne sürerek, “Sayısız insanla görüştüm. Yüzlerce kişi beni aradı. Hepsini hatırlamam imkansız.” söz konusu.

Bunun üzerine Bozkır, 2010 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaparken Aydın Köstem’in tavsiyesi ile Enver Altaylı’yı ziyaret ettiğini ve ders için yaklaşık 10 dakika görüştüklerini söyledi.

Bozkır, “MİT’te size düşman olan var mı?” Altaylı, bunu bilmediğini belirterek sordu.

Hablemitoğlu’nu takip etmek ve keşif yapmakla suçlandığını ancak HTS kayıtlarına göre Necip Hablemitoğlu ile hiç birlikte olmadıklarını savunan Bozkır, böyle bir takibin mümkün olup olmadığını sordu. Bu soruya Altaylı, “Hayır, böyle bir takip mümkün değil” dedi. o cevapladı.

Bozkır, “İddianamede Enver Altaylı ile Hablemitoğlu cinayeti hakkında konuştuğum söyleniyor. Ben sizinle görüştüm mü? Sizi hiç aradım mı?” sorusu üzerine Altaylı, “Hiç hatırlamıyorum. Uzun zaman oldu ama telefon görüşmesi yaptığımızı hatırlamıyorum” dedi. dedi.

Sanık avukatı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun müvekkilini tanıyıp tanımadığını ve birlikte olup olmadıklarını sorması üzerine Altaylı, Mumcuoğlu’nu tanımadığını ve adını ilk kez iddianamede gördüğünü iddia etti.

Sanık avukatı Levent Göktaş da Altaylı’ya bir MİT mensubunun açıktan bankadan para çekmesinin ve ardından müvekkilini makamında ziyaret etmesinin olağan olup olmadığını sordu. Altaylı, “Savcı bey polisiye roman yazmaya çalıştı ama olmadı. Roman olsa da zaten satmazdı.” o cevapladı.

“Levent Göktaş ile Kızılcahamam’da hiç görüşmedim”

Cumhuriyet savcısının Nizamettin Afşar’ın telefonundan FETÖ’nün sözde “Türkiye imamı” Mustafa Özcan ile neden görüştükleri sorusuna Altaylı, Özcan’ın o dönemde herkesin tanıdığı ve tanıdığı bir kişi olduğunu, kendisinin de asistanı aracılığıyla Özcan ile görüştüğünü söyledi. bu nedenle ve bu da bir suçtur. yapmadığını söyledi. Altaylı, “İddialar saçma, savcı bunun hesabını Allah katında verecektir.” ifadeleri kullandı.

Cumhuriyet savcısı, “Levent Göktaş’ın HTS kayıtları incelendiğinde 18 Ekim 2002’de Kızılcahamam’a gittiğini, aynı tarihte Kızılcahamam’da olduğunuzu, 1-2 saat aynı yerde bulunduğunuzu öğrendik. Bu sırada Levent Göktaş’ın Kızılcahamam’dan döndüğü ve Kızılay Meydanı’ndan sinyal verdiği görüldü. Levent Göktaş’ın Mustafa Özcan ile görülmesine aracılık ettiniz mi?” sorusu üzerine Altaylı, şunları söyledi:

“Elinizde delil yok Savcı Bey. Kızılcahamam’a gitsem ne olur? Göktaş’la görüştüğümüze dair bir deliliniz var mı? Avukat mısınız, polisiye yazarı mısınız? Oradan mezara giderdim. Zaman zaman ama o gün neden gittiğimi bilmiyorum, belimden bir problemim var.” Kaplıca olduğu için ara sıra kaplıcaya giderdim. Levent Göktaş ile Kızılcahamam’da hiç karşılaşmadım.”

Altaylı’nın çapraz sorgusunun ardından duruşma ertelendi. Sanıklardan Aydın Köstem’in ortanın ardından savunma yapması bekleniyor.

iddianame

İddianameye göre FETÖ, örgüt aleyhine çalışan Necip Hablemitoğlu hakkında dönemin sözde “Türkiye İmamı” Mustafa Özcan’ı atadı. Özcan, Hablemitoğlu’na engel olmak için durumu FETÖ hükümlüsü eski istihbarat görevlisi Enver Altaylı’ya da anlattı.

Altaylı, Mustafa Özcan’ın Hablemitoğlu ile görüşmesi için dönemin sağlık bakanına başvurdu ancak Hablemitoğlu bu talebi her seferinde geri çevirdi.

Bir süre sonra Hablemitoğlu’nun MİT Müsteşarı olacağı duyulunca örgüt yeniden devreye girdi ve Hablemitoğlu’nu öldürmek için başka bir isme, o dönemde müsteşar olmak isteyen Levent Göktaş’a el uzattı.

FETÖ’nün teklifini kabul eden Göktaş, bu amaçla emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır’ın öldürülmesi emrini verdi.

Bozkır, Hablemitoğlu’nun ikametgahının bulunduğu sokakta keşifte bulundu ve ardından yurtdışı görevi kapsamında Kazakistan’da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye’ye gelerek Hablemitoğlu’nu derede vurarak öldürdü. 18 Aralık 2002’de evinin önünde.

Daha önce yargılandığı davada “FETÖ üyeliği” ve “casusluk” suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski istihbaratçı Enver Altaylı, terör örgütüne azmettirmekten “ağırlaştırılmış müebbet” ile yargılanıyor. Hablemitoğlu cinayeti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu