Haber

Milli Eğitim Bakanlığı ücretsiz okul yemeklerini askıya aldı

Türkiye’deki okullarda geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında başlatılan ancak yaklaşık 19 milyon öğrenciden yalnızca 1,8 milyonunu kapsayan “bedava okul yemeği” uygulaması, deprem bölgesi dışındaki okullarda “geçici olarak” durduruldu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), geçen yıl okul öncesi eğitimde ücretsiz okul yemeği uygulamasını başlattı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzun yıllardır taşımalı eğitim ve yatılı okullarda uyguladığı ve daha sonra yaygınlaştırma kararı aldığı ücretsiz okul yemeği uygulaması, geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında toplam 1,4 milyon öğrenciye uygulandı. Daha sonra atılan adımlarla 1,8 milyon öğrencinin yararlanmaya başladığı “ücretsiz okul yemeği” uygulaması kapsamında ailelerin tercihine göre öğle yemeği veya sabah yemeği ikramı yapıldı.

Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uygulamanın 6 Şubat’ta hayata geçmesinden kısa bir süre önce 1 Şubat’ta yaptığı açıklamada, bir yıl içinde kademeli olarak 5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek dağıtmayı planladıklarını belirtti.

DW Türkçe’den Kıvanç El’in haberine göre ise ücretsiz okul yemeği projesi, uygulamanın yaygınlaştırılması yerine 2023-2024 eğitim-öğretim yılı başında “geçici olarak” durduruldu. Bakanlık, başvurunun ne kadar süreyle durdurulduğuna ilişkin resmi bir açıklama yapmadı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün okul yemeklerine ilişkin düzenleme üzerinde çalıştığı belirtildi. 8 Eylül’de okullara yazılan yazıda, depremden etkilenen 11 ilde okul öncesi çocuklara haftanın 5 günü tek öğün yemek verilmesi talep edildi.

Şu anda uzun yıllardır olduğu gibi sadece taşımalı eğitime dahil olan çocuklara ve deprem bölgesindeki okul öncesi öğrencilerine ücretsiz yemek veriliyor.

‘BÜTÜN ÖĞRENCİLERE YEMEK VERİLMELİ’

Sivil toplumdan ve muhalefetten okullarda öğrencilere ücretsiz yemek verilmesi yönünde davetler geliyor. Eğitim-İş Genel Lideri Kadem Özbay da ücretsiz okul yemeklerinin durdurulması değil yaygınlaştırılması gerektiği görüşünde. “Nitelikli eğitim” kavramının beslenme, ulaşım ve barınma haklarını da kapsadığını belirten Özbay, “Öğrenciyi sabahtan akşama kadar okulda tutarsanız bu ihtiyaçları karşılamış olursunuz. En az bir öğünün okulda verilmesi gerekir. gerekli standartlar.” Özbay, açıklamasında ayrıca devlet okullarında okuyan tüm öğrencilere ayrım yapılmaksızın ücretsiz okul yemeği verilmesi gerektiğini söyledi. “Ben ihtiyacı olana veririm, olmayana veririm” denmemesi gerektiğini belirten Özbay, “Bu pedagojik bir adım olmaz. Tüm çocuklara okul yemeği verilmeli. Eşitlik ilkesine uygun olarak.”

Yıllardır taşımalı eğitimde çocuklara ücretsiz yemek verildiğini hatırlatan Kadem Özbay, “Beslenme kurallarına uygun yemek verildiğini hiç duymadık. Verilen yemeklerin de kriterlere uygun olması gerekiyor. Çocuklar et aramasın” dedi. et yemeklerinde.” Ücretsiz yemek uygulamasında asıl sorunun bütçe olduğunu belirten Özbay, “Kamu tasarruflarıyla kaynak yaratarak sarayın harcamalarını azaltarak öğrencilere günde bir öğün yemek verebilecek güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Eğitimin artırılması gerekiyor.”

ÜCRETSİZ YEMEK NEDEN DEĞERLİDİR?

Uzun yıllardır Türkiye’deki yoksulluğu araştıran Hacer Foggo başkanlığındaki CHP Yoksullukla Dayanışma Bürosu’nun ağustos ayı sonunda hazırladığı rapora göre, ücretsiz okul yemekleri çocukların geleceği açısından hayati önem taşıyor. Ücretsiz Okul Yemeği Programının acilen hayata geçirilmesi çağrısında bulunulan rapora göre, ücretsiz okul yemekleri çocukların okula devamını teşvik ederken sağlık maliyetlerini de azaltıyor. Yine bu program başarıyı artırabilir ve bilişsel gelişimi de destekleyebilir. CHP’nin raporuna göre bu programın hayata geçirilmesi halinde yoksul aileler de ekonomik açıdan avantaj elde edebilecek. Raporda, “Programla yetersiz beslenen çocukların alamayacağı besinler sağlanarak çocukların genel beslenme ve sağlık durumlarının iyileştirilebileceği ve ileriki yıllarda yaşayabilecekleri hastalıkların önlenebileceği” belirtiliyor.

TÜİK’in “2022 Türkiye Sağlık Araştırması”na göre 5 yaş altı çocuklarda yetersiz beslenme nedeniyle kilo kaybı oranı yüzde 1,7. Bu kümede gelişimsel gecikme oranı yüzde 5, obezite sorunu yaşayan çocukların oranı ise yüzde 8. (KAYNAK)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu